“a little” İle İlgili Cümleler konusunu kısaca yazdık. A little “biraz” anlamına gelir. Sayılamayan isimlerle, olumlu-olumsuz cümlelerde, soru cümlelerinde kullanılabilirler. İngilizce gramer konularından olan “a little” ifadesinin kullanımı ile ilgili örnek cümleleri ve Türkçe çevirilerini aşağıdaki bölüme kısaca yazdık. A little ne demek? “a little” biraz demektir.
“a little” İle İlgili Cümleler
a few kullanım özellikleri
- “biraz” anlamına gelir.
- Sayılamayan isimlerle kullanılır.
- Olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır.
- “little” kelime olarak “yok denecek kadar az” demektir.
“a little” İle İlgili Cümle Örnekleri
- She saves a little money every month.
- They had little money to spend.
- I have a little money
- I ate a little bread.
- There is a little milk in the refrigarator
- I need a little sugar.
- I need a little time for my homework.
- I speak a little English.
- He put a little sugar in his coffee
- I’m a little hungry.
- Tom got a little pie.
- We had a little water.
- It’s a little cold today.
- Have a little of this cake.
- He’s a little taller than you are.
- He added a little sugar and milk to his tea.
- She spends a little time each day reading a book.
- Would you like a little water?
- I’m sorry, I speak little French.
- I have drunk little water this morning.
- Please give me a little milk
- I like to have a little sugar in my coffee.
- I’m a little tired
- That roller coaster is a little scary for me.
- At the party, we ate a little cake
- That book was a little boring.
- Drink a little milk
- I’m a little busy
- I’m a little dizzy
- I’m a little early.
- I had a little help
- I had little choice
- She is a little angry
- We’re a little late.
- I’m a little thirsty
- I’m a little worried
- Tom got a little pie
- Give me a little time
- I have a little fever.
- I needed a little air.
- I want a little money
- I was a little afraid
- There’s a little food left on the plate.
- I put a little money into the envelope.
- We only have a little time to speak.
- We need a little information
- I only want a little pasta.
- Can I give you a little advice?
- There is a little juice in the glass
- I’ve got little money. Let’s have coffee.
- I’ve got little time. Do you want to talk?
- She can speak little Spanish.
- We had a liitle rain last night.
- Let’s go outside for a little fresh air.
- He has very little patience with me.
- I’d only like a little milk in my tea please.
- I want to drink a little water
- I need a little honey for cake
- I have a little time for you
- I need a little a paper.
a little ile ilgili cümlelerin Türkçe Çevirileri
- Her ay biraz para biriktiriyor.
- Harcamak için çok az paraları vardı.
- Az param var
- Biraz ekmek yedim.
- Buzdolabında biraz süt var
- Biraz şekere ihtiyacım var.
- Ödevlerim için biraz zamana ihtiyacım var.
- Biraz İngilizce konuşurum.
- Kahvesine biraz şeker koydu
- Biraz açım.
- Tom küçük bir turta aldı.
- Biraz su içtik.
- Bugün biraz soğuk.
- Bu pastayı biraz al.
- Senden biraz daha uzun.
- Çayına biraz şeker ve süt ekledi.
- Her gün kitap okumak için biraz zaman harcıyor.
- Biraz su ister misin?
- Üzgünüm, az Fransızca konuşuyorum.
- Bu sabah çok az su içtim.
- Lütfen bana biraz süt ver
- Kahvemde biraz şeker olmasını seviyorum.
- Biraz yorgunum
- O hız treni benim için biraz korkutucu.
- Partide biraz kek yedik
- Bu kitap biraz sıkıcıydı.
- Biraz süt için
- Biraz meşgulüm
- Biraz başım dönüyor
- Biraz erken geldim.
- Biraz yardım ettim
- Çok az seçeneğim vardı
- O biraz kızgın
- Biraz geç kaldık.
- Biraz susadım
- Birazcık endişeliyim
- Tom küçük bir turta aldı
- Bana biraz zaman ver
- Biraz ateşim var.
- Biraz havaya ihtiyacım vardı.
- Biraz para istiyorum
- Biraz korktum
- Tabakta biraz yiyecek kalmış.
- Zarfın içine biraz para koydum.
- Konuşmak için çok az zamanımız var.
- Biraz bilgiye ihtiyacımız var
- Sadece küçük bir makarna istiyorum.
- Size küçük bir tavsiye verebilir miyim?
- Camda biraz meyve suyu var
- Çok az param var. Hadi kahve içelim.
- Çok az zamanım var. Konuşmak ister misin?
- Biraz İspanyolca konuşabiliyor.
- Dün gece biraz yağmuru yaşadık.
- Biraz temiz hava için dışarı çıkalım.
- Bana karşı çok az sabrı var.
- Lütfen çayımda biraz süt istiyorum.
- Biraz su içmek istiyorum
- Kek için biraz bal lazım
- Senin için biraz zamanım var
- Biraz kağıda ihtiyacım var.