İngiliz Memiş Dinleme Metni Oku-5. Sınıf Türkçe Dersi
İngiliz Memiş Dinleme Metni Oku-5. Sınıf Türkçe Dersi
İkinci Tema Milli Mücadele ve Atatürk
İngiliz Memiş
İngilizler İstanbul’u işgal ettikten sonra özellikle Sarıyer’de Türk halkını sıkıştırmaya başlamışlardı özellikle Bu bölgedeki kahvehanelere sık sık baskınlar düzenliyorlardı. Çünkü buradan Karadeniz’e açılan takalar Anadolu’ya silah taşıyorlardı. Bu yüzden İngilizler boğazda da etkili bir denetim kurmuşlardı. ancak ne yaparlarsa yapsınlar silah kaçakçılığını önleyemiyorlardı. İngilizler ilk önce civarda Kaptan olarak bilinen kişileri alıp sorguya çekiyor gözetim altında bulunduruyor ya da takip ediyordu . Ortalığa bir söylentiye yayılmıştı. Türkler Rumeli fenerindeki rumlara saldıracak onlara kötülük yapacaklar. Bu söylenti ile korkuya kapılan Rumlar hemen İngilizlere müracaat edip güvenliklerinin sağlanmasını istediler. Bu arada mümkün olduğu kadar Türkleri kötüleyip şikayet ettiler.
“Türkler Bizi öldüreceklermiş. Bizi buradan kovacaklarmış bunun için silahlanıyorlarmış silahları saklıyorlarmış. “
Bu tür şikayetlerin ardı arkası kesilmiyordu. İngilizler hemen harekete geçip Rumeli fenerine geldiler.
Kahvehaneleri bastılar şüpheli kişileri alıp gittiler. Ertesi gün camileri bastılar İngiliz komutan Rumeli fenerindeki camiyi abluka altına aldı. Namaz kılan Türklerin dışarı çıkmasını bekledi namazdan birer ikişer çıkmaya başlayan Türkler karşılarında İngiliz askerlerini görünce şaşırdılar. Rumların kendilerini şikayet ettiklerini anladılar. İngiliz Yüzbaşı camiden çıkanların bir kenarda toplanmasını ve muhtarın gelmesini istedi. Hemen haber saldılar Biraz sonra Muhtar Memiş Reis çıka geldi. Sakin bir şekilde yüzbaşının karşısına dikildi.
“Beni istemişsiniz”
“ Evet yine Ne var Ne yapmışız”
“ Birazdan söyleyeceğim Muhtar acele etme tüm köylü meydanda toplansın onlara diyeceklerim var”
“ Ne o bizi toptan yapmaya mı karar verdiniz”
“ Hayır bir duyuru yapacağım”
Muhtar hemen köylülerden birkaç kişiye bir şeyler söyledi Az sonra köy halkı meydana geldi camiden çıkanlarla birlikte epey bir kalabalık birikmişti. Muhtar Memiş, yüzbaşıya “Hepsi geldi Ne diyecekseniz deyin” dedi.
Yüzbaşı Memiş reise döndü “Şimdi sana diyeceklerimi köylülere aynen aktaracaksın, bir kelime eksik ya da yanlış söylersen başına gelecekleri düşün” dedi.
“ Söylerim Yüzbaşı söylerim aynen söylerim”
“ Bütün herkesin üzerinde evinde sağda solda sakladığı ne kadar silah tüfek tabanca kama kılıç kasatura bıçak varsa buraya getirecek”
Tercüman bu sözleri söyleyince kalabalıkta homurdanmalar başladı. Şaşırmışlardı İngilizlere silah teslim ederek Rumların işini kolaylaştıracak savunmasız kalacaklardı. İngiliz yüzbaşı ne diyordu böyle yüzbaşı’yı dinleyen Memiş Reis alay ile sordu.
“ Peki biz evimizdeki ekmekleri kesmeyecek miyiz”
“ keseceksiniz”
“İnsaf Yüzbaşı Siz bıçakları bile istiyorsunuz”
Muhtar böyle deyince kalabalıkta gülüşmeler başladı.
“Susun ben anlamam Muhtar Bir de sen tekrar et kalabalığa söylediklerimi”
Muhtar Memiş yere bakıyordu toplanan kalabalıksa muhtarlarının ne diyeceğini merak ediyordu. Meydanda çıt çıkmıyordu. Yüzbaşı dahil herkes pür dikkat onu süzüyordu bir iki öksürdü.
“ Ey hemşehrilerim beni iyi dinleyin bunların sözlerine kulak asmayın üzerinizde evinizde sağda solda ne kadar silah sakladıysanız kesinlikle çıkarıp buraya getirmeyin saklayın bugün lazım olmazsa başka gün lazım olur”
Memiş Reis sözlerini bitirir bitirmez kalabalıktan büyük bir alkış koptu haykırışlar başladı.
“Yaşa Muhtar İngilizlere silah vermeyeceğiz vermeyeceğiz gelsinler de alsınlar “
Tercüman Memiş Reis’in dediklerini İngilizce’ye çevirip yüzbaşıya söyledi bunun üzerine Yüzbaşı küplere bindi
“Şuna bir daha söyle yanlış anlamıştır aynen tekrar etsin”
Tercüman söze başlayacaktı ama Memiş Reis sözünü kesti
“Hiç boşuna nefesini tüketme tercüman Efendi ne dediğinizi gayet iyi anladım ama ben böyle anlıyorum halkıma da yine aynısını söyleyeceğim şimdi olay çıkmasını istemiyorsanız buradan çekip gidin bizi rahat bırakın”
Yüzbaşı öfkeyle kendisine bakarak diş gıcırdatan muhtardan ve kalabalıktan çekinince askerlerini alıp gitti. Onlar giderken de halk Muhtar memiş’e bağırıyordu.
“Yaşa muhtar muhtar senin gibi olmalı yaşa İngiliz Memiş İngiliz Memiş Yiğit ve cesur bir adam bilirdik seni öyle de davrandın yaşa Memiş Reis”
Muhtar Memiş reise O günden sonra İngiliz Memiş denmeye başlamıştı.
( İsmail Bilgin- kısaltılmıştır)
