11. Sınıf İngilizce Ders Kitabı Türkçe Çevirisi Sayfa 83 MEB

11. Sınıf İngilizce Ders Kitabı Türkçe Çevirisi Sayfa 83 MEB Silver. 11. sınıf İngilizce ders kitabında yer alan İngilizce metinlerin Türkçe çevirilerini sayfalarına göre yazdık. MEB Yayınları Silver Lining İngilizce kitabı Türkçe çevirisidir. Sayfa 82 İngilizce parçaların Türkçe çevirilerini bölüm bölüm yazdık.

11. Sınıf İngilizce Ders Kitabı Türkçe Çevirisi Sayfa 83 MEB Silver Lining

SAYFA 83 TÜRKÇE ÇEVİRİSİ

4. Match the words with their definitions.

a. dim b. injured c. wreck d. kitten e. deserted

1. badly damaged vehicle
2. a very young cat
3. not having much light
4. empty, no people around
5. hurt or physically harmed

TÜRKÇE ÇEVİRİSİ

4. Kelimeleri tanımlarıyla eşleştirin.

a. dim b. yaralı c. enkaz d. yavru kedi e. ıssız

1. ağır hasarlı araç
2. çok genç bir kedi
3. fazla ışığa sahip olmamak
4. boş, etrafta kimse yok
5. yaralı veya fiziksel olarak zarar görmüş


5 & Read again. Answer the questions.

1. Why did the dog stop for a while?
2. What did the boy think when he saw the car wrecks?
3. Did the boy’s parents hear about the accident?
4. What was the shadow on the woman’s kitchen window?
5. What did the woman do when she saw the shadow?

6 Find the statements of degrees of certainty. Then make a deduction for each paragraph and share them with your partner.

TÜRKÇE ÇEVİRİSİ

5 & ​​tekrar okuyun. Soruları cevapla.

1. Köpek neden bir süre durdu?
2. Çocuk arabanın enkazını görünce ne düşünüyordu?
3. Çocuğun ailesi kazayı duydu mu?
4. Kadının mutfak penceresindeki gölge neydi?
5. Kadın gölgeyi görünce ne yaptı?

6 Kesinlik derecesi ifadelerini bulun. Ardından her paragraf için bir kesinti yapın ve bunları eşinizle paylaşın.


B. WATCHMAN, 15
“I love any kind of observation. That’s why binoculars have always been my favourite toy. That day I was looking around through my dad’s binoculars. As it was too early in the morning, nobody at home was awake. Then I saw two car wrecks on a deserted road. “Oh no!” I cried out throwing the binoculars onto my bed. I thought in fear that there must have been badly injured people. I might have been the only one who was aware of the car crash. My parents can’t have heard it. I ran into their room yelling out in excitement. I told them what I saw. Dad got out of the bed and took the binoculars quickly.”

TÜRKÇE ÇEVİRİSİ

B. GÖZCÜ, 15
Her tür gözlemi seviyorum. Bu yüzden dürbün her zaman en sevdiğim oyuncağım olmuştur. O gün babamın dürbünüyle etrafa bakıyordum. Sabah çok erken olduğu için evde kimse uyanık değildi. Sonra ıssız bir yolda iki araba enkazı gördüm. “Oh hayır!” Dürbünü yatağıma atarken ağladım. Korku içinde insanların ağır yaralanmış olması gerektiğini düşündüm. Araba kazasından haberdar olan tek kişi ben olabilirim. Ailem bunu duymuş olamaz. Odasına heyecanla bağırarak koştum. Onlara gördüğümü söyledim. Babam yataktan kalktı ve dürbünü çabucak aldı. “


C. DARK VISITOT
“I still feel horrified as I’m telling it to you now. That night, as usual I parked my car and got out of it. I was walking towards home when I saw a shadow on my kitchen window. It was the shadow of a terrifying curly haired big nosed man. He was holding something like an enormous knife in his hand. He might have been a thief or a murderer. I could see a dim light inside. It might have been a candle or a small torch. I couldn’t dare to go any further. I screamed and knocked at my neighbour’s door and we called 911.”

TÜRKÇE ÇEVİRİSİ

C. KARANLIK ZİYARET
Sana şimdi söylediğim gibi hala dehşete düşüyorum. O gece, her zamanki gibi arabamı park edip çıktım. Mutfak penceremde bir gölge gördüğümde eve doğru yürüyordum. Korkunç, kıvırcık saçlı, iri burunlu bir adamın gölgesiydi. Elinde devasa bir bıçak gibi bir şey tutuyordu. Hırsız veya katil olabilir. İçeride loş bir ışık görebiliyordum. Bir mum veya küçük bir meşale olabilirdi. Daha ileri gitmeye cesaret edemedim. Çığlık attım ve komşumun kapısını çaldım ve 911’i aradık. “

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir