Maysa ile Bulut İzleme Metni Oku-4. Sınıf Türkçe Kitabı

Maysa ile Bulut İzleme Metni Oku-4. Sınıf Türkçe Kitabı. MEB yayınları 4.sınıf Türkçe ders kitabı Maysa ile Bulut izleme metninin sözlerini, metnini, yazım halini yazdık. Maysa ve Bulut 4. sınıf izleme metninin videosunu ve konuşma metnini, sözlerini yazdık.

Maysa ile Bulut İzleme Metni Oku-4. Sınıf Türkçe Kitabı

      • Eyvah!
      • Ne oldu?
      • Oturgan çuvallarını konak yerinde unuttum. Çınar ağacının kovupun akoymuştum.
      • Maysa bak.
      • Bir daha yap, bir daha.
      • Bakın kuşları görünce nasıl heyecanlandı.
      • O da onlar gibi uçmak istiyor.
      • Bulut, ona uçmayı öğretse ne güzel olurdu.
      • Ben nasıl öğreteyim, ben bilmiyorum ki.
      • Böyle.
      • Konak yerinde çuvalları unutmuşuz. Çınar’la almaya gidebilir misiniz?
      • Tamam.
      • Hadi, Çınar. Gel de eşeği alalım.
      • Bulut, Çınar, bekleyin. Azık hazırladım. Yolda yersiniz.
      • Sağol, Perçem Teyze.
      • Hadi, uğurlar ola.
      • Hayırdır, kızım, bir şey mi oldu?
      • Yok, bir şey ana, çuvalları konak yerinde unutmuşum.
      • Şimdi çocuklar, bir sürü yol yürüyecek, onu düşünüyorum.
      • Üzülme, atalarımız boşuna “Kervan yolda düzülür” dememişler.
      • Doğru diyorsun, ana, ama insan üzülüyor işte.
      • Kervanı görüyor musun?
      • Evet, çok uzaklaşmış. Acele etmek lazım.
      • Evet, ama çuvallar çok ağarmış, yoruldum.
      • Aslında ben de yoruldum. Kurt gibi de acıktım. Acaba Perçem Teyze, azıklara ne koydun? Yaşasın, tahin helvası!
      • Bu ne, yelkovan otu kendi kendine mi dönüyor?
      • Evet, bak işte böyle.
      • Kiraz, bak.
      • Dikkat et, önüne bak.
      • Of, çok yedim. Şimdi de uykum geldi. Kalk, kalk. Daha kervana yetişeceğiz.
      • Biraz yatayım, hemen kalkacağım, artık diyorum. Bak, yangın var. Çabuk ol, yangın mı? Nerede bak?
      • Bak işte, orada. Hemen kendini yetişir, haber vermeliyiz. Eşek, şu kadar yüklüyken bir şey yapamayız. Çuvalları burada bırakalım, sonra gelip alırız.
      • Tamam, ablacığım. Yeter, artık takılıp düşeceksin.
      • Dede, ne oluyor, durum?
      • Kervan, dostum. Bir şey oluyor, hayvanlar huzursuz. Ormandan kaçıyorum. Herkes dikkatli olsun, develeri ve sürüleri ürkütmeden güvenli bir yere alalım.
      • Tamam, durdu. Ne oldu, neden durdular ki? Yangığı görmediler mi acaba, dede? Bulut’un işte.
      • Evet, acaba bir şey mi oldu, baba? Dede, şu yukarıdakiler, onlar değil mi?
      • Tamam, ne yapıyorlar anlamadım, baba. Şu tepenin oraya işaret ediyorlar, yangın ne çıkmış? Ne yapacağız?
      • Annene söyle, kadınlarla kayalıkların orada beklesinler, orası daha güvenli. Bu arada sürüyü açık bir yere götürün. Biz de haber edelim. Hadi, bir daha acele edelim, yayılmadan yetişmemiz gerek.
      • İyi ki geldiğiniz, tek başıma yetişemiyorum. İleride bir dere var. Ben oraya gidip gelene kadar yangın yayılıyor. Deremi dedin dedim, nerede?
      • Hemen şu ağaçların arkasında. Hadi, sıraya diyelim de suyu elden ele taşıyalım, yangın söner.
      • Peki, çok sağ olun. Artık bu akşam dinlenirsiniz. Sağ olasın, zahmet vermeyelim. Ne zahmeti? Hem siz de çok yoruldunuz, bugün dinlenir, yarın vakitlice yola koyulursunuz.
      • Peki, öyle olsun.
      • Bu son çiviyi çaktığımı bitiyor. Ben de yuva yapacağım.
      • Sen yapamazsın ki, ablacım. Kuşun kendi yuvasını kendi yapması lazım, yoksa içine girmez.
      • Ozman, buraya bırakayım, kendisi yapsın. Ama o daha çok küçük, yapamayabilir.
      • Üşümez mi? Tüyleri var ya, çadır ona sıcak bile gelir.
      • Tamam.
      • İçim yanıyor. Söndürdük, ama bir süre hayvan kaçtı. Bir sürü ağaç yandı. Elinizden geleni yaptınız, Yaman amca. Bir sürü ağaç kurtuldu, kendinizi bu kadar üzme.
      • Nasıl üzmeyeyim, oğul? Kurtla kuş, ağaçla çiçek bizdendir. Onlara gelen, bize gelmiş gibidir.
      • Dede, biliyor musun? Şahin’e çatırdır direğinde dünek yaptık. Elinize sağlık, aferin!
      • Ormanları ve hayvanları hepiniz çok seviyorsunuz, anlaşılan. Sevmez olur muyuz? Onun bağrından beslenip büyüdük, hepimiz.
      • Günaydın, dede. Bulutlar nerede?
      • Ormancı ile birlikte yangın yerine fidan ekmeye gittiler. Yaşasın! Ben de gidiyorum.
      • Dikkatli olun, çocuklar. Fidanlar çok hassas olur.
      • Merak etme, amca. Deden bize fidanlara nasıl davranmamız gerektiğini öğretti.
      • O zaman tamam.
      • Bana neden buraya gelirken haber vermediniz?
      • Uyuyordun ki, Maysa’yı uyandırmak istemedik.
      • Bensiz fidan dikebilirsin sandın, değil mi?
      • Hadi, Maysa. O elindeki son fidanı da dikmeye gidelim.
      • Tamam, hemen geliyorum.
      • Hadi, Maysa. Tamam, Bulut, geliyorum.
      • Hayırlı yolculuklar. Her şey için sağolun, yine gelin.
      • Sağlıcakla kal. Yolumuz hayır, bahtımıza açık olsun. Gün doğdu, kervan yola koyulsun.

     

    Türkçe Ders Kitapları Dinleme Metinleri Oku

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir