“Türk İstiklâl Marşı” Dinleme Metni Oku- 8.Sınıf Türkçe Dersi 

“Türk İstiklâl Marşı” Dinleme Metni Oku- 8.Sınıf Türkçe Dersi . “Türk İstiklâl Marşı” Dinleme Metninin sözlerini, yazılışını, metnini, yazılmış halini noktalama işaretlerine göre yazdık. Bu dinleme metnini oku, böylece sorularını cevaplayabilirsin.

“Türk İstiklâl Marşı” Dinleme Metni Oku- 8.Sınıf Türkçe Dersi 

8.Sınıf Türkçe Dersi, “Türk İstiklâl Marşı” Dinleme Metni (Ferman Yayıncılık)

“Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” Ortaokula gidiyordum denizci olduğu için ayda yılda bir eve uğrayan rahmetli babam bir gün elinde kalın bir kitapla odama girdi girer girmez de sordu; “Mehmet Akif’i seviyor musun?

 “Çok” dedim. Sorunun ne getireceğini düşünerek çok seviyorum”

“ İstiklal Marşı’nı biliyor musun? diye sordu bu kez.

“ Sular Seller gibi” diye cevaplandırdım. Sevinçle “10 kıtasını birden okuyayım mı?”

“ Mehmet Akif’in el yazısından oku” dedi ve elindeki kalın kitabı masaya koydu.

Kitap açık vaziyette masanın üstünde duruyor, ama satırlar küsmüş gibi benimle konuşmuyordu. Çünkü benim öğrendiğim Alfabe farklı bir alfabe ile yazılmıştı. Demek çok sevdiğim akif çok sevdiğim okurken ve dinlerken heyecanlandığı İstikala Marşını bu alfabeyle yazmıştı. Peki İstikla Marşı’nın yazıldığı alfabeyi ben niçin çözmemiyordum. Bu soru çelik temren gibi beynime saplandı çözümsüzlüğün ortasında kalakaldım. Babam son derece üzgün bir yüz ifadesiyle, “Eyvah” diye söylendi el yazısını okuyamadığına Mehmet Akif çok üzülmüştür. Akif’i üzmüş olma ihtimali öylesine içime oturdu ki Osmanlıca Safahatı kaptığım gibi bu işlerden anlayan akrabamız Remzi amcaya götürdüm ve 15 gün içinde bu kitabı okuyabilir hale gelmem için yardım etmesini rica ettim.

Çünkü 15 gün sonra babam motoruyla sefere gidecek, kimbilir bir daha ne zaman dönecekti. Çok şükür o süre içinde yazıyı söktüm ve babamın evden çıkmak üzere olduğu sırada karşısına çıkıp Mehmet Akif’in el yazısını okuyabildiğimi söyledim. Oldukça şaşırdı ve bir iki yerden okuttu sonra İstiklal Marşı’nı okumamı istedi sesimi yükselttim. “Korkma sönmez bu şafaklarda..”

 10 kıtayı esas duruşta dinledi marş bitince “Aferin” dedi.

“ Mehmet Akif şimdi seni çok seviyor” eşiği geçtikten sonra birden döndü gözlerimin içine gülümseyerek baktı ve ekledi “Baban da seni çok seviyor” hayatın boyunca babamdan duyduğum tek sevgi sözcüğü budur ve bu yüzden İstiklal Marşı’nın yüreğimdeki yeri çok ayrıdır.

Babacığım gurbet dönüşü getirdiği bir kitapla beni ödüllendirdi kitabın adı; “Tarihi Naima” Böylece tarihe seyahatin başlamış oldu.

 İstiklal Marşı’mızın ilk mısrasının ilk kelimesi kuşkusuz Besmeleyle döşenmiş ilhamını da Peygamber-i Alişan Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicreti sırasında sığındığı mağarada muhteşem yol arkadaşı Hz Ebubekir’in endişelenmesi üzerine söylediği teselli cümlesinin ilk kelimesinden almıştı.

“ Korkma Ey Ebu Bekir Allah bizimledir” yüreğini ilhamının kaynağına kilitledikten sonra Akif marşın gerisini hızla getirmiştir.

“Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak O benim milletimin yıldızıdır parlayacak O benimdir o benim milletimindir ancak.”

1921 yılıydı yaklaşık 6 ay kadar önce 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi açılmış yürekleri tutuşturan İstiklal ateşi tüm Anadolu’da zaferden zafere koşmaya başlamıştı. Gönülleri tutuşturup coşturacak bir marş oluşturma arzusu bu sırada kendini gösterdi. Bu arzu önce ülkeyi karış karış gezen Heyeti İrşadiye Teşkilatı mensuplarından geldi Erkan-ı Harbiye Reis vekili Miralay İsmet Bey’e arzularını rapor ettiler kabul gördü ve konuya ilişkin olarak Marif vekaleti tarafından 500 lira ödüllü bir yarışma açıldı. İstiklal Marşı olmaya layık bulunacak şiirin yazarına 500 lira nakdi ödül verilecekti bu para dönemin şartlarına göre oldukça cazipti yarışmaya tam 724 şiir geldi, fakat hiçbir beğenilmedi. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Maarif Vekili Hamdullah Suphi son derece kifayetli ve anlamlı şiirler yazan Mehmet Akif’in de yarışmaya katılmasını istedi. Ödül yüzünden yani parayla yazmış olmamak için katılmadığı anlaşılınca para ödülü kaldırıldı ve Mehmet Akif Taceddin Dergahına Ankara’da kapanıp İstiklal Marşı’mızın ilk mısrasının ilk kelimesinin besmele eşliğinde döşedi. Korkma” eserini 17 Şubat 1921’de tamamlayıp Maarif vekaletine gönderdi. Akif’in şiiri Büyük

Millet Meclisinin bir Mart 1921 tarihli oturumunda söz alan Hamdullah Suphi tarafından okundu ve her kıtası milletvekilleri tarafından coşkulu bir şekilde alkışlandı ve 12 Mart 1921 Büyük Millet Meclisi o gün Mehmet Akif’in şiirinin milli marş güftesi olmasını kararlaştırıp kanunlaştırdı. Akif’in şiiri kanunlaşıp resmiyet kazandıktan sonra Hamdullah Suphi tarafından Büyük Millet Meclisi kürsüsünden okundu ve bütün mebuslarca ayakta alkışlandı yıllar sonra Mehmet Akif’e İstiklal Marşı’nın eskidiğini yeni bir tane daha yazmak gerektiğini söylediklerinde hastaydı yatağından hızla doğruldu ve şöyle kükredi

“O şiir milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir bin bir Fecri facialar karşısında bunalan ruhların ızdıraplar içinde Halas Kurtuluş dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan Omar o günlerin kıymetli bir hatırasıdır o şiir bir daha yazılamaz onu ben de yazamam onu yazmak için o günleri görmek o günleri yaşamak lazım O şiir artık benim değil milletin malıdır benim millete en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın.”

( Yavuz Bahadıroğlu – Biz Osmanlıyız)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir